Söyleyeceklerim Var - #kçödevametmeli diyenlere - Event4.0 | 4. Nesil Etkinlikler, Trend ve Gelişim Portalım

YENİ ÇIKANLAR

8 Mart 2021 Pazartesi

Söyleyeceklerim Var - #kçödevametmeli diyenlere

2020 KÇÖ ve Pandemi Süreci 

Pandemi sebebi ile Nisan 2020 tarihinden itibaren işverenler tarafından başvurulan Kısa Çalışma Ödeneği, özellikle Turizm sektöründeki bizler için yaklaşık 1 senedir gündemimizin en üstündeki yerini koruyor. Bu süre zarfında, kamu haberlerinde lanse edilmeye başlanan ''Turizm canlanıyor'' haberleri ve üzerinde sayı oyunları yapılan istatistikler bir yana, mercek altında baktığımızda ülkemizde  Turizm sektöründe işler pek de düzelmediği aşikar. 


BKNZ: MÜBERRA ERESİN KÇÖ AÇIKLAMASI


Bizzat KÇÖ (Kısa Çalışma Ödeneği) desteği alan birisi olarak bu sürecin, özellikle çalışanlar ve ikincil olarak işverenler dahil olmak üzere hepimize verdiği yaraların uzun süre tedavi edilemeyeceğini de kabul ediyorum.

O kadar fazla mesai harcayan insanlar olarak en yakın çevremizin kendi camiamızdan olduğuna dikkat ettiğimizde dışarıyı görmeyi bazen unutuyoruz. Çevremizde kendi sektörümüz dışında çalışanların, bu sene başında aldığı zam, terfi, yeni işe alımları heyecanla takip ediyoruz. Hatta trajikomiktir ki hala KÇÖ'nün anlamını bile bilmeyen kişiler olduğuna da şahit olduk. Pandemi ve KÇÖ, Turizm, Cafe-Restoran vb. gibi hizmet odaklı çalışan ve işverenler için hala gündemin en üstündeki yerini korurken, diğer sektörlerde ise artık gündemin en üst noktasında yer almadığı gerçeğini kabul etmek de gerekiyor. İzlediğimiz haberlerde bile Pandemi aylarca ilk sırayı almasına rağmen, politik de olsa günümüzde askeri, siyasi, üretim, tüketim ve ekonomi gündemleri ilgili spotu pandeminin dışında başka konulara da yönlendirmiş durumda. 


Peki biz daha ne kadar en üst sırada Pandemi ve KÇÖ konusunu tutmaya devam edeceğiz?  

Kendi müşterilerinizden düşünün. Enerji, Finans, İlaç, Bilişim, Perakende ve Toptan Perakende Gıda vb. başta olmak üzere kaç sektörden müşteriniz KÇÖ ya da şirkete giderken Corona olma endişesinden bahsediyor hala? 

Ben kendi adıma, o kadar kendi çevreme odaklanmışım ki dış dünyada neler olduğunu daha önce görsem de, yeni yeni kendime itiraf edebiliyorum.

Etkinlik endüstrisi olarak tabir ettiğimiz bizler, hala karanlık odada unutulan ve kapısının açılmasını bekleyen çocuklar gibi daha ne kadar KÇÖ bekleyeceğiz?  Ülkede ortalama %5-10 'luk bir dilimi oluşturan bizler gerçekten KÇÖ'yü beklemeli miyiz? Yoksa makro bakışta ülkedeki diğer sektörlerin çoğunun artık toparlanmaya başladığını kabul etmeli ve kendi işlerine yeni normal adı altında farklı yönde devam eden %90 'ı örnek mi almalıyız? 

Geçen 1 senede I-MICE'ın yaptığı çalıştay raporu dışında bir çalışma ya yapılmadı ya da yapıldıysa da tanıtımı pek işlemedi. Çalıştaydan çıkan rapordan sonra da görülen o ki gene devlete bel bağlandığında ise maalesef bir sonuç alınamıyor ya da sektöre gerekli iş akışını sağlayacak doğru aksiyon alınamadı.



Dernekler ve Hedef Stratejileri 

Türsab, Türob, SITE gibi köklü dernekler,  I-MICE gibi yeni nesil dernekler,  ya da gönüllü katılım taleplerini bile pek kale almayan İstanbul Turizm Platformu vb. çoğaltabileceğimiz bir çok dernek ''yüksek mecralarda'' ilgili konuya ek ödenek ile çözüm aramaktan ziyade ''alt mecralarda'' daha hızlı aksiyon alınabilecek işleyen bir kooperatife pilot dernek olarak destek verselerdi çok daha verimli olurdu.  1 milyon istihdam için #kçödevametmeli  temalı videolar ile devletten bir şeyler beklemek yerine, 1 milyon insan içinde fikir alışverişi yapılarak günden güne büyüyen bir dünya yaratılabilirdi.

Sektörde yer alan ;  

  • Yazılım firmaları ile gerekli pilot yönetimin sağlanacağı program ve geliştirilmesi,
  • Acentalar, Transfer, Lojistik, Promosyonel ürün dağıtım şirketleri ile ülke genelinde yıllık maske üretim & dağıtım operasyonlarının koordinasyonu,
  • Mekan&Oteller ile bu gibi özel konuların haftalık - aylık toplantıların organize edileceği mekanların kullanımı,
  • Catering firmaları ile yiyecek içecek destek paketlerinin üretilmesi,
  • Dernekler ile de, en önemlisini, yani yukarıdaki belirttiğim biz sektör çalışanlarının olduğu şirketlere iş sağlayacak ilgili bağlantıların koordinasyonunu sağlayabilirdik.

Bunlar gibi uzatabileceğimiz pek çok madde ile iyi bir sistem kurulsaydı, bu kadar fazla kişi KÇÖ'de olmaz ve en azından en ihtiyacı olan firmalar bu platformdan destek olabilecek hizmetleri, kendilerine destek olabilecekleri bütçelerde tatlı bir rekabet ile alabilirlerdi.  


Zaman Kaybediyoruz 

Zaman_Kaybediyoruz


Gerek geçim derdi, gerek sosyal düzenin kaybolması, gerek eleştiri ya da beklentiden başka bir şey yapmama huyumuz yüzünden, sadece bu sektörde değil pek çok alanda zaman ve istihdam kaybediliyor sürekli. Çünkü pek çok kişi sadece kendisine ya da şirketine çözüm bekliyor.

1, 0 'dan her zaman üstündür. Gerçekten aksiyon alınacak olan fikirler ne zaman toplanıp işler hale getirilirse o kadar iyidir ve hiç bir başlangıç için asla geç kalınmış değildir. 

Sorgulamadan edemiyor insan, gerçekten öncelikli olarak sorulması gerektiğini düşündüğüm şeyler ve söyleyeceklerim var.

  • Sadece bize özel, yani belirtilen 1 Milyon insana kçö beklentisinde olmak ne kadar gerçekçi bir beklentidir?
  • 1 Milyon kişi olmak mı yoksa 1 tane ciddi bir çözüm bulmak mı önemlidir?
  • Süpermarketlerin normal marketleri, büyük plazaların küçük hanları, eticaret devlerinin küçük esnafı bitirdiği vb. hızlı gelişen dünyada gerçekten sadece kçö ile ayakta kalınabileceği mi düşünülüyor? Mutlaka birileri yok olacak ve devlet buna bugün bir şey yapsa bile birkaç yıl sonra yapamayacak.
  • Yıllarca emeğinden para kazanıp otomasyon vb. gelişen dünya yüzünden (teknolojik savaş) işçilerini çıkartan şirketlerin,  bugün aynı gelişen dünya yüzünden(kimyasal savaş) kendi işleri yok olma noktasına geldiğinde #kçödevametmeli diye basit bir beklentide olması normal midir? 
  • Ülke olarak birlik beraberlikten ne kadar uzaklaştık ve tek yönetim altında idare edilmeye ne kadar alıştık ki çözümü birlik ve demokraside değil de başkalarından bekliyoruz, farkında mıyız?

Söyleyeceklerim Var Bonus:

  • KÇÖ’nün ocak ayında ciddi bir oranda zamlanıp 2 ay sonra da ertesi ay bitiriyoruz denmesi nasıl bir çelişkidir? İnsanları önce korkutup sonra da istediklerini gıdım gıdım veren bir yönetim ile yaşadığımızı ve bizi hangi beklentiye soktuklarını farkında mıyız? İlgili kişilerden  ‘’Sırf sizin için ben istedim ve uzattırdım’’ gibi bir açıklama gelirse bunu gerçekten #kçödevametmeli talebimiz sayesinde mi oldu zannedeceğiz? Yoksa siyasi bir propaganda olduğunu daha sonraları mı anlayacağız ?

Komplo Teorim: 

KÇÖ devam edecek ise hashtagler ya da beklentiler yüzünden değil, daha önce planlandıysa uzayacaktır.


Sözüm ona,  bu  sebeple gördüğüm kadarıyla #kçödevametmeli diyen herkese de bol şans diler, daha fazla zaman kaybedilmemesi adına aksiyon alınabilecek projeler, sorgulayan fikirler üretmenizi ve çözüm aramanızı tavsiye ederim.
Sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder