Söyleyeceklerim var - Turizm futuristlerine

Bugün size 3 küçük hikaye anlatacağım. 

Birinci hikayemiz Turizm destek paketi ve stratejileri ile ilgili. Hikayemizin kahramanları ise Türkiye'de yaşıyor. 

TC Kültür ve Turizm Bakanlığımız 2020 yılı yazında acil bir turizm paketi oluşturarak ''Güvenli Turizm'' sloganı ile bir çalışmaya imza attı. Bu çalışma, her ne kadar otelde kalacak olan misafirlerin(müşterilerin) sağlıklarını öncelik alıyor olarak gözükse de aslında durum bildiğimiz üzere böyle değil. 

Pandemi, dünyada sağlık, finans, sanayi vb. gibi sektörlere uzun vadeli darbeler indirdi. Turizm gelirlerimizi de finansal kategori içerisinde değerlendirirsek bakanlığımız en azından bu darbeyi biraz daha hafif atlatmayı hedefliyordu. ''Güvenli Turizm'' sloganı ile yurt dışına,  ''Biz otellerimizi, tesislerimizi, hizmet sektörü çalışanlarımızı denetliyor ve size güvenli bir ortam sağlıyoruz'' mesajı vermek istiyordu. 

Tabii ki işletmelerin çoğuna siz devam edin vergiler ve masraflar kesilmesin diyemeyeceği için, onları farklı bir yol ile açık tutmaya teşvik etti aslında. Yıllık doluluk oranlarının yarısına ulaşamayacak işletmelerin çoğu adını unutturmamak, piyasadan uzak kalmamak adına para kaybedeceğini bile bile bu süreçte yer almayı seçtiler ve ''Güvenli Turizm Sertifikası'' programına katılmak zorunda kaldılar.

Güvenli Turizm Sertifikası almak için harcanan masraflar bir yana, bunu sürdürülebilir kılmak için her ay sertifikanın yenilenecek olması da, aslında işletmenin her ay biraz daha açık tutmaya teşvik edilmesi demekti. Yani işletmelerin, devlete ödemeye devam edeceği vergilerin ve masrafların sürekliliğinin bir garantisi olacaktı.

 

Matematik 101 ile belirtecek olursak, sonuçta yıllık karlılık ve doluluk oranları karşılaştırmasında Güvenli Turizm Sertifikasına katılan işletmeler açık kaldıkça daha fazla zarar ettiler. Pandemi şartlarında, hijyen açısından daha güvenli olacağı su götürmez olan az odalı ya da Airbnb tipi tek kullanıcıya hizmet veren tüzel/gerçek kişiler, hiç bir ek yatırıma gerek kalmadan ciddi fiyat artışlarına rağmen daha fazla rağbet gördüler.

Yani  kısa vadede alelacele çıkartılmaya çalışan strateji paketi -Güvenli Turizm Sertifikası- patladı. Bu senenin yeni stratejisi ise, turizmi sadece deniz kum güneşten ibaret gören stratejistlerin ya da patronların aldığı karar ile Mayıs ayı bitmeden Türkiye'nin tüm turizmcilerini ve lojistik 3rd part hizmet verenlerini aşılamak. Eş zamanlı olarak, yurt dışından bize turist göndermesi hedeflenen mevcut pazarların çoğunda pandemi kara listesinde yer aldığımızı da unutmayalım tabi. 

Yeni kampayamıza da bir göz atalım.

Gelişmiş ülkeleri seyahat kara listesinde hala yer alırken, mayıs ayında hala bitirilememiş bir çalışmanın doğuracağı sonuç ve hikayenin sonu malumunuz. 

Fin.

***********************************************************************************

İkinci hikayemiz blockchain hakkında. Bir o kadar da Hollywood filmlerindeki ''Meanwhile in parallel universe'' tadında. Hikayenin ana kahramanları ise Canada Vancouver'da yaşıyor. Bazı misafir oyuncular da var. Onlar da ülkemizden katılıyor ve hikayede ufak bir rol çalıyorlar. 

2017 yılında Eventchain isimli bir şirket, birkaç event organizatörü, yazılımcı ve yapımcı tarafından kuruluyor. 

2017 yıllarında dünya daha güzel, karlılıklar ve yoğunluk hat safhada, olası bir kriz pek de yakın gözükmüyor. Buna rağmen aldıkları teşvikler bir yana, ileride oluşabilecek sistematik değişikliklere o zamandan ayak uydurmak adına, herkes kafa kafa veriyor ve bazı kararlar alıyorlar.

 

Sitenin işleyişi basit. Yaklaşık 50 sn içerisinde ücretsiz bir kullanıcı hesabı açılıyor, 2-2,5 dakika arasında bir sürede oluşturmak istediğiniz etkinliğin bilgilerini girerek istediğiniz organizasyonu satışa hazır hale getiriyorsunuz. Siz de isterseniz bedava, isterseniz ücretli olarak ilgili ürününüzü ticket usulü otomasyon ile satışa sunuyorsunuz. 

Bilet satın alımı için tabii ki bir ödeme sistemi kuruluyor. Şirket, adından da anlaşılacağı üzere (Chain) kendilerine bir token çıkarmayı da ihmal etmiyor, API eklentileri ile ETH (Ethereum) destekli yazılımlar kurularak ödeme yöntemlerini süslüyorlar. Böylece kripto transferi ile de ödeme yapılabilir hale geliyor.

2017 yılında bunlar olurken, 2021 yılında bu hikayeye misafir oyuncu olarak katılan TCMB (Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası) yetkilileri de Blockchain teknolojisinin en yoğun konuşulduğu regülasyon döneminde, bir açıklama ile en iyi yardımcı oyuncu ödülüne göz dikiyorlar. Nisan 2021 ortasında, ''Elektronik paralar Türkiye’de ödeme aracı olarak kullanılamayacak'' haberini duyuyoruz.  

(İlgili haber için tıklayınız)

Bu hikayenin sonu da malumunuz.

Fin.

***********************************************************************************

Üçüncü hikayemiz de İstanbul, Türkiye'de laptop başında oturup yazan bir karakterin hislerini konu alıyor.

Bu yazıya çalışırken, Türkiye'de Event sektörüne Blockchain'i nasıl entegre edebiliriz konusunu ele almayı amaçlayıp, sadece bu konuya yoğunlaşarak araştırmasını yapan bu blog'un yazarı bendeniz, önceki anlattığım iki hikaye sebebiyle asıl amacımın bir sonuç vadetmeyeceğine kanaat getirdim.  Bu sebeple Türkiye'de event sektörüne yapılabilecek entegrasyonları yazmaktan vazgeçip, bu konuyla alakalı sadece küçük bir anımı ve birkaç söylevimi paylaşmanın yeterli olacağını düşünüyorum.

Dün EventChain adlı, yukarıda anlattığım web sitesine  girip toplam 3 dakika içerisinde kendime ücretsiz bir profil ve hizmete hazır bir etkinlik kaydı oluşturdum. Şu an satışa da hazır ve bilet alımı yapılabiliyor. İlk etkinliğimi ücretsiz olarak açmak istemem belki benim kişisel tercihimdi fakat istersem diğer etkinliklerimi 5 dakika daha harcayıp blockchain ödeme destekli kurabilirim. Tek yapmam gereken kullanıcı dostu basit bir arayüzde USD seçeneği ardından KEY bilgilerimi tanımlamak olacaktır.

Peki bu durumda TCMB'nin aldığı karar doğrultusunda yakın gelecekte bizleri nasıl bir süreç bekliyor? 

• Türkiye'de yaşayan bizler,  bu işlemi yurt dışında Eventchain ya da benzer geliştirilecek olan diğer firmalardan mı yapmak zorunda kalacağız? 
• Biz yukarıda anlattığım şekilde işlem yaparsak T.C. bizim hakkımızda bir yasal hak iddia edemeyeceği için, bu tip uygulamalara erişimi mi ya da interneti mi kapatacak?
• Satılan hizmetlerin komisyonu Kanadalı şirkete, onlar da bunun vergisini kendi devletlerine verecek ve T.C. sadece uzaktan seyredecek mi? İşlemleri de seyredemez o da ayrı bir blog konusu.
• Sadece Turizm için değil, bir çok sektör için bu gibi fırsatları kullanmayı neden inatla reddediyoruz?
• Buradaki düşüncenin arka planını hala görmezden mi gelmeliyiz?

Sektörü kurtarmak adına kendi ülkesindeki yatırım şirketleri ile dijital entegrasyonu nasıl yapabiliriz diye düşünen bizler, merakla kripto regülasyonlarını beklerken TCMB 'den gelen haberler ile biraz hayal kırıklığına uğradık açıkçası.  

Bu sebeptendir ki, ülkemize yurt dışından döviz girdisi ve turizm alanında destek kaynak sağlamaya çalışan, altyapısı bile olmayan projeler üretmeye zaman harcayan bakanlığa, derneklere, Kanadalı ve diğer model geliştiren geleceğin  turizm/etkinlik yaratıcılarına benim de söyleyecek birkaç sözüm var! 

• 2020'de ilk planınız olan Güvenli Turizm Sertifikası paketi patladı. 2021 Mayıs ayında hala bitirememiş olduğunuz ve bitirdikten sonra daha 3 ay boyunca pazarlamasını bile tamamlamaya ancak ulaşacağınız aşılama programı, maalesef  sizin bakış açınızdaki deniz, kum, güneş turizmini bu sezon da patlattı. 
• Turizm stratejileri, trendleri takip etmeyen, projeksiyonu olmayan, sadece incoming, outgoing hizmetine kendisini adayan tüzel kişiler ya da kısa vadeli destek arayan dernekler tarafından aylık olarak oluşturulmamalıdır. Pek çok farklı turizm alanında faaliyet gösteren bizler gibi profesyoneller ile oluşturulur. Toplanan fikirler ile minimum 20 yıllık süreyle plan yapılır. Sürdürülebilir kılmak için de gelecek nesillerin temsilcileri genç arkadaşların fikirleri her sene alınmalı, tecrübeli duayenlerin yorumları ve çalışmaları ile harmanlanarak, yenilikçi projelerin yönlendirmelerine destek olunmalıdır. 
• Ve Turizm 101 : Bu sektör deniz, kum, güneşten, ve sadece bunu satan patronlardan ibaret değildir. 

Sevgili bakanlık ve dernekler,

Madem bunları yapmak yerine, sadece geçici çözümler ile halkına zarar ettirmemek yerine kendinize gelecek vergiyi planlıyorsunuz.

Madem bu sene işini kaybedecek bir çok turizmcinin en azından bir kısmına iş imkanı sağlayacak kripto turizm departmanlarının kurulmasını hayal bile edemiyorsunuz.

Madem sizler için Türkiye'den 3-5 görüntü koyup destek videoları ile bu işin halledilebileceğini düşünüyor ya da herkesi buna bilerek sürüklüyorsunuz...

Madem kısa vade çalışmalar yerine trendlere uygun regülasyon çözümleri üretmiyor, kısa vadeli çalışma ödeneğine bel bağlıyorsunuz.

Madem sizin yüzünüzden yurt dışından buraya yenilikçi çalışmalar ile ülkemize döviz girdisi sağlayamıyor ve ülkemize ek vergi kazandıramıyoruz. 

O zaman lütfen kusura bakmayın...

Biz de doğru yatırımları destekleyen, güven sağlayabilecek altyapıları olan yabancı kaynaklar üzerinden gelecekteki projelerimizi ona göre şekillendirir, satışları gerçekleştirir, turizmin, etkinlik sektörünün gelecek tasarımcılarına, dünyanın en vergiye ihtiyacı olmayan Kanadalılara ya da yeniliğe açık projeleri olan diğer ülkelere vergimizi veririz.

Ve sevgili aklı selim sektör paydaşları,

Lütfen birbirini tanıyan ve çoğu aynı 10-20 kişiden oluşan derneklerin ayda bir çıkarttığı destek videoları ile bir sonuca varılabileceğini düşünüp, siz de kendinizi uçuruma sürükleyen basit kampanyaları paylaşıp ortak olmayınız, ya da bununla yetinmeyiniz. 

Kendinizi tek kampanyaya ortak edip bu bakış açısında tutmak, size güneşli bir gelecek değil, sadece fikri hür, vicdanı hür bireylerden uzak, yaz kış fırtınalı bir sektör bırakır.

Bir sözüm de, geleceğin turizminin yaratıcıları olacağını umduğum genç arkadaşlara, bazen de kendinize hatırlatmak gerektiği için bendenize,

-   Kriptoparalar sadece borsalarda bir yatırım amacı değil;

 İşiniz, ideolojiniz, yakın geleceğiniz için bir yatırım aracı olmalıdır! YTD :)

Son olarak günün anlam ve önemine ithafen Yiğit Özgür'den eseri hatırlayalım.

Fin.