Söyleyeceklerim Var - ''Evladım bir mesleğin olsun'' diyenlere - Event4.0 | 4. Nesil Etkinlikler, Trend ve Gelişim Portalım

YENİ ÇIKANLAR

3 Nisan 2021 Cumartesi

Söyleyeceklerim Var - ''Evladım bir mesleğin olsun'' diyenlere

Birçoğumuzun kendi büyükleri ya da çevresinden duyduğu, neredeyse atasözlerine dahil olacak bazı sözlerin günümüzdeki yerine ve etkinlik sektöründe çalışanlara etkisine değineceğim bu hafta sonu. 

Tecrübenin hayatımızdaki önemi asla tartışılmaz. Her ebeveyn, kendi yetiştirdiği çocuğun ileride başarılı olabilmesi için onu işine yarayacak bir yöne, hatta bazıları abartarak onu kendi doğru sandığı yola zorla sokmaya çalışır. 

''EVLADIM BİR MESLEĞİN OLSUN!''

Tiyatrocu olmak için yanıp tutuşanlara, futbol yıldızı olmak isteyen yeni aday Peleler'e, sinema arkasında kendini ''ve kamera, motor'' derken hayal edenlere, 

''Sen yap gene ama hobi olarak yap'',
''Şunu yap en azından koluna altın bir bilezik olsun'',
''Evladım en azından bir mesleğin olsun'' gibi klişe sözler sarf edilirdi. Hala da bu akımda büyüyen kesimin bir kısmı, bu sözleri söylemeye maalesef devam ediyor. 

6 yaşından sonra karakterin %99'u oturan çocuklara verilen bu tarz tavsiyeler, -özellikle de çocukluğunda en çok aileye olan güven oturduğu için-  bir tavsiyeden fazlasına,  bir kilometre taşına ya da bir tohuma dönüşebiliyor.  Bu sebeple çocuklarımıza söylediğimiz sözlere, yönlendirmelere, ikazlara fazlasıyla dikkat etmemiz gerekiyor. 

Yıllardır pek çok etkinlikte sayısız keynote dinledim, fakat aklımda en çok yer bırakanlardan bir tanesini paylaşmak isterim.  Bir psikanaliz uzmanı keynote konuşmacı :

- Çocuklara ''Evladım oraya tırmanma, düşersin'' gibi sözler sarf  etmeyin. Beynimiz emirle çalışır, o çocuk oradan düşene kadar da oraya tırmanmaya devam eder ve çoğunlukla sonunda düşer. O yüzden oraya çıkarken dikkatli ol, yoksa düşebilirsin ve canını yakabilirsin''  gibi uyarılarda bulunun diye katılımcılara çok önemli bir tavsiye vermişti. 

Tabi yirmili yaşların başında bu konuşmayı dinleyen ben, sadece çocuk güvenliği açısından algılamıştım fakat yıllar geçtikten sonra malumunuz çevre gözleminiz de değişiyor ve yorumlamanızın çapı da aynı oranda büyüyor. 

KODLAMANIN ÖNEMİ 



Konu aslında ''Kodlamanın Önemi''.  Çevremizde gözlemlediğimizde ve fark etmeden yanlış şekilde kodlanan çocukların ilerideki davranışlarına dikkat ettiğimizde, aslında çocukları ne kadar karanlık tünellere yönelttiğimizi anlıyoruz. Tabi, karakterler oturup da tabular koltuğun tadını çıkarmaya başlayıp kök saldığında, doğru zamanda ufacık bir söz ile başında doğru yönlendirilebilecek bir davranış,  yaş ilerlediğinde 20 kitap ile anca değişir hale geliyor. Kısaca iş işten geçmiş, öğrenmesi çok uzun zaman alır hale ulaşmış ve kaybedilen zamanı telafisinin pek de kolay olmayacağı  bir seviyeye taşımış oluyoruz.

İnsanın potansiyelinin üst sınırı hala çözülememişken, elimizde tonlarca başarı hikayesi örneği varken benim de bazı söyleyeceklerim var. 

  • Mozart'ın 3 yaşında piyano çaldığını keşfeden babası, onu doğru yönlendirme ile 8 yaşında ilk senfonisi yazar hale getirebiliyorsa, biz neden çocuklara fazlasıyla çocuk gibi davranıyoruz? (bunlar 1760'larda oluyor 260 sene önce)
  • Potansiyelin farkına varmakta geç mi kalıyoruz yoksa eleştirmeye bayılan bir millet olarak asla bir şey olamayacağına dair en başında kendimizi mi kodluyoruz? 
  • Psikolojinin temeli Freud'un yaşadığı döneme kadar giderken, bilişsel davranışçı terapi altında işlenen doğru telkinin hayatımızdaki önemi bu kadar  barizken,  neden eğitimde bu konuya öncelikli yer vermiyoruz?  (Telkin yöntemleri 1880'lerde tartışılıyor bundan 140 sene önce)
  • Çoğunlukla yirmili yaşlarımızda ''zaman bulamıyorum'' olarak adlandırdığımız bahanenin aslında yalan olduğunu anlayıp, ancak 30 'undan sonra kitap okumayı ve kişisel gelişimi bir alışkanlık haline getirebilen bizlere, neden ''herhangi bir şey öğretmekten'' daha önce ''herhangi bir şey öğrenme merakı'' öğretilmiyor? Bu alışkanlık olduktan sonra, gerisi aslında insanın sadece kendi merakı ve sevdiği şeyler kapsamında kendisini geliştirmesine kalmıyor mu?


DOĞRU KODLAMA

Malumunuz, ülkemiz etkinlik ve hizmet sektörü çalışanları, resmi olarak 17 Mayıs sonrası yaşanacak işten çıkarma sonrası bir kıyım ve ekonomik çöküntü ile karşı karşıya kalacak.  Bu  sebeple bu blogumda söyleyeceğim son şey sözüm ona yeni ebeveynlere olacak. Siz ileride,  ''Evladım bir mesleğin olsun'' diyen ebeveynler gibi kendi çocuklarınızı kodlamayın. Potansiyeli sınırsız, günümüzde aynı anda en az 2-3 işte birden çalışabilecek ve çalışmak zorunda olan yeni nesil gençleri ''Evladım bir sürü mesleğin olsun ki ileride istediğin gibi farklı yollardan gidebilesin'' diye kodlayın. 

Çoğu teknolojiyi ve trendi aynı anda götürebilen,  bir kaç şirkette birden çalışarak onları yükselten, ağzımızı açık bırakan Elon Musk, Jeff Bezos gibi karakterler günümüzde git gide daha fazla karşımıza çıkmaya başladı. Ama ben; aynı anda hem bir savaş dehası asker, hem gelecek tasarımcısı bir futurist, kaynak yönetimini doğru yapan bir ekonomist, vizyonu tartışılmaz bir öğretmen ve en önemlisi bir ülkenin babası olabilen, biz çocuklarını ileride işsiz kalmaması için doğru kodlayan M. Kemal Atatürk'ü örnek alma taraftarıyım. 





Çalışmak demek boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın icaplarına göre ilim, fen ve her türlü medeniyet imkanlarından azami derecede istifade etmek zaruridir. Hepimiz itirafa mecburuz ki, bu husustaki hatalarımız çok büyüktür.


Çocuklarınızın ileride, hep eş zamanlı başka işleri, farklı hobileri, gelecek stratejileri ve yatırımları olması için siz de O'nun cumhuriyet çocuklarını kodladığı gibi,  her açıdan kendisini geliştirecek, farklı yönlere ve yeteneklere sahip olacak birey olarak  kodlayın ki ileride ne kendileri, ne sektörleri, ne de ülkeleri aç kalmasın. 
 
Bu vesile ile lise yıllarımdan beri pek çok farklı alanda bana çalışma imkanı sağlayacak bir eğitime beni yönlendiren, ilk başta hissettiğim 'çalışma zorunluğu' nu bir 'çalışma zevki' ne dönüştürmemi sağlayan, ileride beni bir çok farklı alana yönlenmeye iten aileme teşekkür eder, kendim dahil olmak üzere tüm etkinlik emekçisi kardeşlerime, bizleri bekleyen bu zor zamanlarda bol şans ve yeni iş imkanları dilerim.

Sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder